
Eveline, kendi kendine kurduğu kurmaca hikayelerden dolayı daha altı ay hastanede tedavi görerek taburcu olmuş, buna rağmen şüphecilik hastalığından tam olarak kurtulamamış bir ev hanımıdır. Takıntısı o kadar uç noktadadır ki etrafındaki insanları durmadan gözetlemekte ve en küçük hareket ya da tavırlarından olur olmaz manalar çıkartarak kendi kendine hikayeler uydurmaktadır. Onun bu tavırlarından iyice bunalan kocası ne yaparsa ne yapsın, ne söylerse söylesin onu bu takıntısından kurtaramaz. Yanlarındaki eve taşınan yeni komşuları bir anda Eveline’in yeni takıntısı haline gelir. Durmadan komşularını gözetlemekte, komşularının en ufak bir hareketi ya da ses tonlaması ile ilgili yorumlar yaparak kendi kendine çeşitli senaryolar üretmektedir.
Yapım: TGRT
Eser: Alfred Hitchcock
Yapım: Mehmet Köseoğlu
Uyarlayan: Tayfun Türkili
Seslendirme Yönetmeni: İskender Bağcılar
Ses & Kayıt: Didem Türkmen
Kurgu: Mahmut Acar
Program Yönetmeni: Erol Güldiken
Evelen karateri çok sinir bozucu olmuş gerçekten. Oyunun son kısmı kadının kendi ağzından değil de karşılıklı konuşma şeklinde aktarılması daha güzel olurdu. Böyle olmayınca kadın hayal kuruyor gibime geldi. 🙂
Evelen: Kadın dün gece kocasını öldürdü. Ghorc: Ne, ne dedin sen? Bir daha tekrar et bakayım. Evelen: O kadın, Kristen yani. Dün gece kocasını öldürdü. Ghorc: Aman Allahım. Doğru mu bu Evelen? Yani gördün mü, kadının kocasını öldürdüğünü gözlerinle gördün mü? Evelen: Şey, hayır yani ama öldürdü sanıyorum. Ghorc: Eveleeeeen! Sanmak ayrı şey görmek ayrı şey… Burda kopuyorum işte 🙂
Benim de dinlemekten çok keyif aldığım oyunlardan birisi. 🙂