Mimar Sinan, Sultan Selim’in tahta çıktığı günlerde Rumeli’ye ilaveten Anadolu’dan da devşirme alınmaya başlanması üzerine Ağırnaz Köyündeki bir Türk aileden devşirildi. 1512 yılında İstanbul’a getirildi. Sinan, İstanbul’a geldiğinde yeniçeri olmak üzere acemi oğlanlar ocağına alınmıştır. Yedi yıllık eğitimin ardından terfi ettiği yeniçeri ocağında kabiliyeti doğrultusunda Köprücüler sınıfına dahil edilir. İstanbul’un en şöhretli ustaların derslerine katılır. Bunlar arasında Beyazıt camiinin ustası Mimar Hayrettin’de vardır. fakat Sinan’ın kabiliyetini geliştiren asıl unsur, katıldığı seferlerde incelediği sanat abileridir.
Mimar Sinan’ın meslek hayatı kendi ifadelerindeki şekliyle çıraklık, kalfalık ve ustalık olarak üç dönemde incelenir. Her üç dönemde verdiği eserleri sanat değeri olarak aşılamamıştır. Çıraklık eseri olarak ifade ettiği Şehzadebaşı, kalfalık eserim dediği Süleymaniye ve ustalık eseri olarak kayda geçen Selimiye Camileri en çok öne çıkan üç abidedir.
Mimar Sinan 81 camii, 51 mescit, 55 medrese, 26 darül-kurra, 17 türbe, 17 imarethane, 3 darüşşifa (hastane), 5 su yolu, 8 köprü, 20 kervansaray, 36 saray, 8 mahzen ve 48 de hamam olmak üzere 375 eser yapmıştır.[16] Ayrıca, Edirne ilindeki Selimiye Camisi Dünya Kültür Mirası listesindedir.
Bir cevap yazın